Japon Rapidus, 2nm sürecinde deneme üretime başlıyor

Japonya’nın devlet destekli çip üreticisi Rapidus, bu ay içinde 2nm üretim sürecine yönelik deneme üretimine başlamaya hazırlanıyor. Bloomberg’in haberine göre, şirket ilk test wafer’larını (yonga plakalarını) Temmuz ayına kadar tamamlamayı ve ardından erken müşterilerine prototipleme imkanı sunacak süreç tasarım kitlerini (PDK) yayımlamayı planlıyor.

Japonya’nın yarı iletken atılımı başlıyor

Rapidus, geçen yılın sonlarında Hokkaido’nun Chitose bölgesindeki Innovative Integration for Manufacturing (IIM) tesisine en son yarı iletken üretim ekipmanlarını kurmaya başlamıştı. Bu ekipmanlar arasında ASML’nin ileri düzey EUV ve DUV litografi sistemleri de bulunuyor. Şirketin şu anda, bu ileri düzey araçlarla wafer üretiminde ‘ilk ışık’ aşamasına ulaştığı tahmin ediliyor. Bu da, Rapidus’un Gate-All-Around (GAA) transistör mimarisine dayanan 2nm üretim süreciyle kendi devrelerini üretmeye başlayabileceği anlamına geliyor.

TSMC, Samsung Foundry ve Intel Foundry gibi devlere karşı en büyük avantajı, Rapidus’un tam otomatik ileri paketleme süreçlerini aynı üretim tesisinde gerçekleştirmeyi hedeflemesi. Bu yaklaşım, gelişmiş paketlemeye ihtiyaç duyan tasarımların üretim süresini önemli ölçüde kısaltabilir. Ancak, şu an için şirket yalnızca wafer üretimine odaklanacak ve test paketleme hizmeti sunmayacak.

Rapidus, üretim süreçlerini geliştirmek için Seiko Epson’un Chitose tesisinde Rapidus Chiplet Solutions (RCS) adlı yeni bir Ar-Ge merkezi kuruyor. Ekim 2024’ten bu yana hazırlıkları süren RCS, bu ay itibarıyla üretim ekipmanlarının kurulumuna başlayacak. Bu tesis, ölçeklenebilir üretim tekniklerinin geliştirilmesine odaklanarak yeniden dağıtım katmanı (RDL) interposer yapıları, üç boyutlu paketleme yöntemleri, karmaşık montaj tasarım kitleri (ADK) ve KGD (sağlam yonga) test süreçleri gibi kritik aşamalarda çalışmalar yürütecek.

Rapidus CEO’su Dr. Atsuyoshi Koike, üretim tesislerinin planlandığı gibi ilerlediğini ve bu mali yılın sonunda pilot üretim hattının devreye alınacağını belirtti. Firma, 2027 yılına kadar 2nm sürecinde seri üretime geçmeyi de hedefliyor. Bu hedef, rakipleriyle de benzer bir döneme düşüyor.

Related Posts

Kurşun altına dönüştü! Büyük Hadron çarpıştırıcısı’nda nükleer mucize:

Avrupa Nükleer Araştırma Merkezi (CERN) bünyesindeki Büyük Hadron Çarpıştırıcısı (LHC), bilim dünyasında çığır açan bir başarıya imza attı. Yüzyıllar boyunca simyacıların hayalini süsleyen kurşunu altına dönüştürme fikri, LHC’nin ALICE (A Large Ion …

Tarihin bilinen en şiddetli güneş fırtınası 14.000 yıl önce Dünyayı vurmuş

Earth and Planetary Science Letters dergisinde yayımlanan çalışma, bu olayın şimdiye kadar kaydedilen en güçlü güneş parçacık fırtınası olduğunu doğrulayarak, uzun süredir bu unvanı elinde tutan MS 775 yılındaki fırtınayı geride bıraktı. Gezegenimiz …

Naz Teknik OSGB, yapay zeka destekli görüntü işleme ile iş güvenliğinde yeni bir dönem başlatıyor

İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği Meclisi’nin açıkladığı verilere göre sadece geçtiğimiz nisan ayında 152 işçi hayatını kaybederken, son on üç yılda da en az 2 bin 728 genç işçi yaşamını yitirdi. Kayıpların yaşandığı illerin başında ise İstanbul, Ankara …

Gökyüzünde bu bulutları görüyorsanız dikkat edin: Aslında bize kötü bir haber veriyor!

Meteoroloji uzmanları, bu eşsiz doğa olayının −78 °C altındaki stratosfer sıcaklıkları ve CFC kalıntılarının yarattığı kimyasal reaksiyonların sonucu olduğunu vurguluyor.

44 dakikada bilim dünyasını sarsan keşif! Gizem çözülüyor

Uzayın derinliklerinden gelen ve her 44 dakikada bir Dünya’ya ulaşan düzenli bir radyo sinyali, bilim insanlarını hayrete düşürdü. Avustralya’daki ASKAP teleskobu tarafından tespit edilen bu sinyal, ne bir yıldız, ne bir pulsar, ne de bilinen başka …

Sular altında kalan toprakta bulunan 140 bin yıllık insanlık tarihini yeniden yazıyor

Endonezya açıklarında deniz tabanından çıkarılan fosiller, bilim dünyasında büyük heyecan yarattı. Araştırmacılar, deniz altından çıkarılan Homo erectus kemiklerinin, Güneydoğu Asya’da daha önce bilinmeyen bir insan atası nüfusuna ait olduğunu ve bu grubun, bölgedeki modern insanlarla etkileşime girmiş olabileceğini belirtiyor.