afyon haber sitesi

Eğitim, Sağlık, Ekonomi, Teknoloji Haber Sitesi

Hava kirliliği ekosisteme zararlarının yanında fiziksel ve psikolojik rahatsızlıklara yol açıyor

"Hava kirliliği astım, bronşit ve KOAH gibi solunum yolu hastalıklarını kötüleştirmiştir. Çocuklarda astım gelişme riski artmış, mevcut astım hastalarında ise ataklar sıklaşmıştır. Kirlilik, bağışıklık sistemini zayıflatarak solunum yolu enfeksiyonlarına, örneğin zatürreye yatkınlığı artırır. Beyin fonksiyonlarını etkileyebilir ve Alzheimer gibi nörolojik hastalıkların riskini artırabilir"

“`html

Hava Kirliliği ve Sağlık Üzerindeki Etkileri

Son yıllarda artan hava kirliliği, çevreye verdiği zararın yanı sıra insanlar üzerinde de fiziksel ve duygusal rahatsızlıklara yol açmaktadır.

Göğüs Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Ayşe Filiz Koşar, İstanbul’daki hava kalitesinin “orta” olarak sınıflandırıldığını belirtirken, bu durumun genel olarak kabul edilebilir olduğunu, ancak çocuklar, yaşlılar ve kronik hastalığı bulunan bireyler için uzun süreli maruz kalmanın sağlık üzerindeki olumsuz etkilerine dikkat çekti.

Koşar, Temiz Hava Hakkı Platformu’nun (THHP) yayımladığı “Kara Rapor 2024” ve diğer araştırmalara dayalı olarak, Türkiye’de hava kirliliğinin Dünya Sağlık Örgütü’nün (DSÖ) belirlediği sınır değerlerin oldukça üzerinde olduğunu ve bunun halk sağlığı üzerinde ciddi tehditler oluşturduğunu vurguladı.

Geçtiğimiz yıl Türkiye’de hava kirliliğine bağlı 68 bin 440 ölüm meydana geldiğini aktaran Koşar, bu ölümlerin en fazla İstanbul’da gerçekleştiğini ve kirliliğe bağlı ölüm sayısının 8 bin 357 olarak tahmin edildiğini ifade etti.

Hava kirliliğinin solunum ve dolaşım sistemi üzerinde önemli sağlık sorunlarına yol açtığını belirten Koşar, şu bilgileri paylaştı:

  • “Hava kirliliği, astım, bronşit ve KOAH gibi solunum yolu hastalıklarını ağırlaştırmaktadır.
  • Çocuklarda astım riski artmış, mevcut astım hastalarında ise atak sıklığı yükselmiştir.
  • Kirlilik, bağışıklık sistemini zayıflatarak solunum yolu enfeksiyonlarına yatkınlığı artırır.
  • Alzheimer gibi nörolojik hastalıkların riskini artırabilir.
  • Kalp krizi, felç ve yüksek tansiyon riskini artırarak kardiyovasküler hastalıkları tetikler.”

Çocukların gelişim döneminde hava kirliliğine karşı daha hassas olduğunu dile getiren Koşar, “Çocukların akciğer gelişimi olumsuz etkileniyor ve enfeksiyon oranları artıyor. Yaşlılarda ise bağışıklık zayıflaması nedeniyle enfeksiyonlar ve kronik hastalıklar daha sık görülmektedir.” dedi.

Hava kirliliğinin insan ömrünü ortalama 2-3 yıl kısalttığını vurgulayan Koşar, bunun sigara içmek veya alkol tüketmek gibi diğer sağlık risklerinden daha ciddi etkilere neden olduğunu belirtti.

İstanbul’daki vatandaşları, Hava Kalitesi İndeksi’ni (HKİ) düzenli takip etmeye ve kirliliğin yüksek olduğu günlerde dışarı çıkmamaya yönlendiren Koşar, “Trafik yoğunluğu nedeniyle özellikle sabah ve akşam saatlerinde dışarıda olmaktan kaçınmalısınız. Hava kirliliğinin yüksek seyrettiği günlerde egzersiz yapmaktan uzak durun.” şeklinde tavsiyelerde bulundu.

Bol su tüketiminin ve antioksidan açısından zengin besinlerin (C ve E vitamini içeren) hava kirliliğinin neden olduğu oksidatif stresi azaltabileceğini belirten Koşar, maskelerin yalnızca partikül maddelere karşı koruma sağladığını, fakat gazlara karşı etkili olmadığını aktardı.

“Tıkayıcı kalp damar hastalıkları, hava kirliliğinin nedeniyle veya tetiklediği ana ölüm nedenleridir.”

Acıbadem Mehmet Ali Aydınlar Üniversitesi Tıp Fakültesi Göğüs Hastalıkları Anabilim Dalı Öğretim Üyesi ve Türk Toraks Derneği Merkez Yönetim Kurulu Üyesi Doç. Dr. Nilüfer Aykaç, DSÖ’nün hava kirliliğini “görünmez katil” olarak tanımladığını ve bunun her yıl 7,5 milyondan fazla ölümle sonuçlandığını ifade etti.

Aykaç, hava kirliliğinin insan vücudundaki tüm sistemleri etkilediğini ve en çok solunum, kalp damar hastalıkları ve nörolojik sorunlara yol açtığını belirtti.

Hava kirliliği burun akıntısı ve tıkanıklığı gibi üst hava yolu sorunları ile öksürük, nefes darlığı ve hırıltı gibi alt solunum yolu sorunlarına yol açabileceğini kaydeden Aykaç, “Astım, KOAH, akciğer kanseri, kalp yetmezliği ve inme gibi tıkayıcı kalp damar hastalıkları hava kirliliğine bağlı temel ölüm ve hastalık nedenleridir.” dedi.

Hava kirliliği ile birlikte, merkezi sinir sisteminin etkilenmesi sonucu stres seviyesinin artabileceğini ve bunun sonucunda kaygı bozuklukları gelişebileceğini de vurgulayan Aykaç, “DSÖ, dış hava kirliliğini 2013 yılında Grup I Kanserojen olarak sınıflandırmıştır.” bilgisini verdi.

“Hava kirliliği psikolojik sorunları tetikleyebilir.”

Bakırköy Prof. Dr. Mazhar Osman Ruh Sağlığı ve Sinir Hastalıkları Eğitim ve Araştırma Hastanesi Başhekimi Doç. Dr. Mustafa Nuray Namlı, hava kirliliğinin sadece fiziksel değil ruhsal sağlık üzerinde de etkileri olduğunu belirterek, “Hava kirliliğine maruz kalma, depresyon, anksiyete ve stres gibi psikolojik sorunlarla ilişkilidir.” dedi.

Kimyasalların beyin kimyasasını bozabileceğine dikkat çeken Namlı, “Hava kirliliği stres hormonlarını artırarak kaygı bozukluklarına neden olabilir.” ifadesini kullandı.

Kirli havanın oksijen alımını azaltmasının yanı sıra uyku kalitesini de olumsuz etkileyebileceğini belirten Namlı, “Uzun süreli maruziyet bilişsel işlev kayıplarına ve hafıza problemlerine yol açabilir.” diye ekledi.

Sosyal yaşamın kirlilikten etkilendiğine dikkat çeken Uzman Klinik Psikolog Sena Kalaz, hava kirliliğinin insanların dışarıda vakit geçirme korkusuyla sosyal izolasyona sebep olduğunu ifade etti.

Bu bağlamda, bireylerin hava kirliliğinin psikolojik etkilerine karşı tedbir alması gerektiğini söyleyen Kalaz, “Meditasyon, yoga ve derin nefes alma gibi stres yönetimi teknikleri uygulamak faydalı olabilir.” dedi.

Sonuç olarak, hava kirliliğinin fiziksel ve ruhsal sağlık üzerindeki olumsuz etkilerini en aza indirmek için sağlıklı beslenme, düzenli egzersiz ve farkındalık oluşturmak büyük önem taşımaktadır.

“`