Sular altında kalan toprakta bulunan 140 bin yıllık insanlık tarihini yeniden yazıyor

Cava Adası Açıklarındaki Fosil Keşfi: Homo Erectus’un Av Hayatı

Cava Adası açıklarında gerçekleştirilen büyük bir inşaat projesi sırasında ortaya çıkan fosil kalıntıları, Endonezya takımadalarının sular altında kalmış bölgelerinden elde edilen ilk buluntuları temsil ediyor.

Yapılan araştırmalar, bu toprakların 140 bin yıl önce sundaland adı verilen ve deniz seviyesi daha düşükken Asya ana karasıyla bağlantılı olan geniş düzlükler olduğunu gösteriyor. Bu dönemde nehirler, balık, kaplumbağa, nehir köpekbalığı, su aygırı ve çeşitli kara hayvanlarıyla doluydu. Karada ise fil benzeri Stegodonlar, su bufaloları ve filler yaşamaktaydı.

Fosiller, Homo erectus’un bu zengin ekosistemde avlandığına dair kesin kanıtlar sunuyor. Erken insan atalarının kaplumbağaları ve büyük baş hayvanları avladığı, bu av stratejisinin modern insanlara özgü olduğu düşünülmektedir.

Homo erectus’un davar benzeri hayvanlara karşı inançlı av stratejisinin, ya kendi kültürlerinde geliştirilen ya da diğer insan türleriyle etkileşimde bulunarak edinilen bir strateji olduğu düşünülmektedir.

Araştırmanın lideri Harold Berghuis, bu av stratejisinin hem bağımsız olarak gelişmiş olabileceğini hem de kültürel bir etkileşim sonucu doğmuş olabileceğini belirtmektedir. Bulgular, Quaternary Environments and Human dergisinde dört ayrı çalışma ile yayımlandı.

Homo erectus, yaklaşık 2 milyon yıl önce Afrika dışına göç eden ilk insan türü olarak kabul edilir. Cava Adası’nda yaklaşık 117 ila 108 bin yıl önce varlığını sürdüren tür, modern insanların bölgeye ulaşmasından 77 bin yıl önceye kadar bölgede yaşamıştır.

2014-2015 yılları arasında Madura Boğazı’nda gerçekleştirilen deniz tabanı taraması sırasında yapılan bu tarihi keşif, liman projesi kapsamında gerçekleştirilen çalışmaların bir yan ürünüdür. Fosiller arasında Komodo ejderi dahil olmak üzere 36 farklı türe ait 6,372 kalıntı bulunmaktadır. Komodo ejderlerinin, antik çağlarda bu bölgede baskın yırtıcılar arasında olduğu düşünülmektedir.

Related Posts

Psikopatların beyninin çok daha farklı olduğu ortaya çıktı

Yeni bir araştırma, psikopati düzeyi yüksek bireylerin beyin yapılarında belirli bölgelerde hacim farklılıkları bulunduğunu ortaya koydu. Bu bulgular, duygusal düzenleme ve dürtü kontrolüyle ilişkili alanlarda yoğunlaşıyor.

GMail’den gelen kutularına nefes aldıran yenilik

Google, kullanıcıların gelen kutularındaki yoğun e-posta trafiğini kontrol altına almalarına yardımcı olacak “Abonelikleri Yönet” isimli yeni bir Gmail özelliğini duyurdu. 8 Temmuz 2025 Salı günü itibarıyla web üzerinde kullanıma sunulan bu araç …

Bilim insanları, Alzheimer hastalığını kan tahliliyle erken teşhis için çalışıyor

Bilim insanları, Alzheimer hastalığını kan tahliliyle erken teşhis için çalışıyor

Tarihi keşif: İlk kez bu kadar küçük bir ötegezegen keşfedildi

İnsanlık, evrenin derinliklerinde yepyeni bir gezegen keşfine tanıklık etti. James Webb Uzay Teleskobu (JWST), Dünya’dan sadece 111 ışık yılı uzaklıktaki genç bir yıldızın çevresinde, şimdiye kadar doğrudan görüntülenen en küçük ötegezegeni ortaya çıkardı.

Yapay et, yapay zeka değil: Artık yapay insan üretilecek

İngiltere’de insan DNA’sı laboratuvar ortamında sıfırdan sentezlenmeye başlandı. Genetik hastalıkların tedavisi için geliştirilen bu teknoloji, yapay insan üretimi tartışmalarını gündeme taşıyor.

Bir bakteri kadar hafif, atom kadar küçük… Bilim insanları uyardı: Herkesin evinde olabilir

Evrenin en gizemli yapılarından olan kara delikler, sadece uzak galaksilerde değil, doğrudan evimizin içinden bile geçiyor olabilir. Bilim insanlarına göre, “ilksel kara delikler” olarak adlandırılan mikroskobik kara delikler, karanlık maddenin gizemini çözmede kritik bir rol oynayabilir.