Seray Şahinler – Melek Zeynep Bulut, son iki yıldır, iki ayrı projesiyle Türkiye’de ve dünyada adından söz ettiriyor. Bulut’un önce “Açık Yapıt” adlı eseri İngiltere’de Londra Tasarım Bienali’nde gösterildi. Public Awards, A’ Design Award 2023 ‘Fine Arts & Arts Installation Design ve Red Dot Design Awards 2024 ‘Design Concept ödüllerine layık görüldü. Akabinde “Duo”, geçen ekim ayında Londra Tasarım Festivali’nde sanatseverlerin beğenisine sunuldu. “Duo”nun yolculuğu da ödülle taçlandı. Eser, Paris’te düzenlenen Créateurs Design Awards’ta Excellence in Art and Design Curation kategorisinde ödüle değer görüldü.
– “Duo” ve “Açık Yapıt”ın yankıları sürüyor. İki eserin de yolculuğu nasıl başladı?
Şimdi konuşuluyor ve sergileniyorlar ama ikisi de yıllar önce tasarladığım işlerdi. Kapı kapı yarışmalara başvurduğumuz, Türkiye’de şansımızı çok denediğimiz çalışmalardı ama sergileme fırsatımız olmadı. Londra’daki bienalin açık çağrısına “Açık Yapıt” ile başvurmuştuk çünkü küratörün kavramıyla çok uyumluydu. “Açık Yapıt”ı ilk orada sergiledik. Bunlar uzun yıllardır altını doldurduğumuz, kavramsal olarak inandığımız; bir eser iddiası değil bir fikir iddiası olan, felsefesi, dinamiği ve matematiğiyle çok çalışılmış işlerdi. O yüzden dünya sahnesine ilk çıktığında yankılandı. Oradaki zihinsel ve ruhsal fiziksel çabayı görmezden gelemeyeceğim.
– Tasarlandığı günden sergilenme aşamasına kadar ne kadar süre geçti peki?
Dört-beş yıl. Hâlihazırda bir kentin, insanın hafızası vardı. O hafızayı yeni dille ve unsurlarla biçimlendirme ve bir araya getirme arzusu tetiklendi. Ama kendimi eskizlerken bunun adının bir yerleştirme olacağını bilmiyordum. Görsel, düşünsel ve zamanlar arası bir şey yapıyorsunuz sanatla. Yeninin başlayacağına dair hissiyatım var. Ama yeninin ne olduğunu da yaşamadan göremeyiz. O eşik beni çok çekti. Adına dünya dediğimiz tüm kültlerin matematiksel, hissiyat ve felsefi olarak soru işaretiyle karşılaşması beni heyecanlandırmıştı.
– Bu yerleştirmeler de bir sorular bütünü gibi…
Kült kavramları, eşikleri sınırları köşeli ya da taraflı yerden değil tamamen evrensel ve varoluşsal bir yerden düşünceyi ele alıp tasarladık. Ölçek olarak da iddia olarak da görülmemesi mümkün olmayan olan işler bunlar. Mesela “Duo”yu tarihi bir yapının içine taktık. Bu, bir inisiyatif çünkü ziyaretçi deneyimine direk açık. “Duo” ikilikleri anlatır, madde-anlam, beden ve onun içinde yaşadığımız şeyler, günün sonunda devam eden aktarım süreci gibi… Bu ikilik her şeyde var. İkiliği elen alan, kendi içinde çok metinleri olan bir iş.
Türkiye’de de sergilenecek
“Açık Yapıt”, insanlık tarihi boyunca güç, sınırları belirleme, toplumsal hiyerarşi temsili olan kavramların anlamları üzerine tartışmayı temel aldı. “Duo” ise “Açık Anıtlar” serisinin devamı niteliğinde, ikilik kavramını mimari ve tasarım ekseninde yenilikçi bakışıyla sorguluyor. “Açık Yapıt” daha önce AKM’de sanatseverlerle buluşmuştu. “Duo”nun da yakın zamanda Türkiye’de sergilenmesi planlanıyor.
More Stories
Tayfa zirveyi çok sevdi
2024-YDUS 2. Dönem sınav sonuçları açıklandı
Eğitim yazarlarından Kartalkaya çağrısı: ‘İlk dersimiz olsun’